Pandemi sürecinin alışveriş tercihlerimizle birlikte giyim stilimizi de değiştirdiğini artık hepimiz biliyoruz.💯📌
Eğer her sabah ne giyeceğinize karar veremiyorsanız ve hatta gardırobunuz ağzına kadar ‘Bir...
Geçtiğimiz bir yıl boyunca dolaplar dolusu eşyaya aslında hiç ihtiyacımız olmadığını öğrendik ve bazılarımızın hiç bilmediği bir kavram keşfedildi; minimalizm...
👗Minimalist bir gardroba sahip olmak...
Combat botlar kültürel moda hareketinin bir parçası olarak, 90’lı yıllardan beri trend eğilimini sürdürüyor.
Markaların her sezon süren combat bot tasarımlarındaki yarışa Prada son noktayı...
Bu sezon, sahip olmanız gereken bir mont varsa, o da geçtiğimiz sezonlarda olduğu gibi puffer montlardan biri olmalı.
Büyük, hacimli ve yalıtımlı dış giyim parçaları,...
Sadece 5 dakikada hazırlayabileceğiniz muzlu ve tarçınlı rulo kek tarifini biz denedik çok sevdik. Sizin de denemenizi istedik.
Harika bir hafta olsun!
Malzemeler
1 adet muz
2/3 bardak...
Kolay ve aynı zamanda lezzetli bir akşam yemeği tarifi olan şişte ızgara biftek ve patates ile bir gün sevdiklerimizle kalabalık sofralarda bir araya gelme...
Bazen diyete ara vermek keyfimizi yerine getirebilir.
İşte bu yüzden haftaya inanılmaz lezzetli bir tarifle başlamak istedik.
Jambonlu ve Camembert Peynirli Sarımsaklı Ekmek ile gününüz güzel...
Siz de çikolatanın mutlulukla bir ilgisinin olduğuna inananlardan mısınız?
Cevabınız evet ise, haftaya çikolatalı nefis bir tarifle başlayalım.
Çikolatalı Bademli Örgü Tarifi
MALZEMELER (5 parça için)
1...
Üçüncü Dalga kahve akımı ünlü barista Trish Skeie’nin 2002 yılında yazdığı bir makele ile hayatlarımıza görkemli bir giriş yaptı. Bu yeni akım ile dünyanın...
Şirince Köyü, zeytin ve meyve ağaçlarıyla çevrili yemyeşil tepelerin arasına, ortasından derenin geçtiği iki yamaç üzerine kurulu eski bir Rum köyü.
Özgün tarihi mimarisini korumayı...
Türkçe’ye sakin şehir / yavaş şehir olarak çevrilen Cittaslow aynı zamanda da yavaş yaşam ile ilgili bir felsefeye dayanıyor. Cittaslow, 1999 yılında İtalya’da kurulmuş uluslararası bir belediyeler...
D’She Style seyahat🔝
Geçtiğimiz dönemlerde aylar öncesinden planlanan yaz tatili için birçok aile koronavirüs salgını sırasında seyahat etmenin güvenli olup olmadığı konusunda endişe ediyor. Henüz...
D’She Style seyahat🔝
Karantinada olmak bazen bizleri karamsarlığa sürüklüyor, bu doğru. Normal şartlarda belki de çoktan yaz tatili planlarımızı yapmış, dünyanın eşsiz güzelliklerlerine rotamızı çevirmiş...
Yaşadığımız ilişkilerin bizi nereye götürdüğü ya da ‘Götürmediği!’ bellidir.
Karşımızdaki kişinin tutumundan, ilişkiye verdiği değerden ya da en basiti bizi ne denli önemsediğinden bunu anlamak...
Sevgili Zeynep Ceylan Kankat 2021 yılının ilk Yeni Ay’ının astrolojik etkilerini yorumladı.
OĞLAK BURCUNDA YENİ AY
Merhaba Sevgili Dostlarım;
2021 yılının ilk Yeni Ay’ı 13 Ocak...
Kendini arıyorsan bakman gereken yer bir başkasının sana yüklediği değerin ölçüsü ya da ne kadar sevildiğin, ne kadar önemli olduğun bir ilişki değil, kendi...
Aşkla sevilebiliriz ya da hayal kırıklığına uğrayabiliriz. Bütün güvenimiz yerle bir olabilir, belki de bir kez daha sevebilme ihtimalini yok sayabiliriz.
Bütün bunlar ilişkilerin iniş...
Sevgili Zeynep Ceylan Kankat 2020 yılınını kapatırken gerçekleşen Yengeç Dolunay’ını anlattı.
Gelecek yüzyıllarda da kendinden bir hayli bahsettirecek olan adeta tarihe damgasını vurup hafızalarımızdaki yerini...
Tırnak şekli tipleri birbirinden farklıdır. Ve asıl önemli olan, kare, oval, badem ya da balerin hangisi olursa olsun doğru olanı seçmek olabilir.
En bilinen...
Eğer kış mevsiminde nude tonlardan koyu kahvelere uzanan oje tonlarını seçiyorsanız, birkaç köklü değişiklik yapmanızı tavsiye ederiz.
Çünkü küçük değişimler içinizdeki yaşam coşkusunu yansıtmak için...
Belki küçük bir kız çocuğuyken aynanın karşısında oturan annemizi dikkatlice izlerken, belki de onyedi yaşında dudak parlatıcısının ışıltılara karışan çilek kokusunu keşfederken makyajın kesinlikle...
Konu güzellik olduğunda elbette kozmetik ve cilt bakım ürünlerine ekstra önem veriyoruz. Cildimiz için en doğru ürünü seçmek, kullanmak istiyoruz.
Güzellik endüstrisi ise hiç durmadan...
D’She Style yaşam tarzı🔝
Sevgili Ecehan Bağış ihtiyaç sahibi çocukların ve gençlerin daha iyi koşullarda yaşamalarına olanak sağlamak ve onlara destek olmak adına çok değerli...
D’She Style çocuk🔝
Çocuğunuz okulların kapatılmasını başlarda bir tatil süreci gibi düşünebilir. Ancak zaman ilerledikçe neden parka, sinemaya, oyun alanlarına gidemediğine ya da neden arkadaşlarıyla...
D’She Style çocuk🔝
Ergenlik dönemi, çocukluktan çıkıp yetişkin olmaya doğru uzanan bir gelişim sürecidir. Gençlerin ne çocuk ne de yetişkin olarak kabul gördükleri bu geçiş...
D’She Style güzellik🔝
Ergenlik döneminde hormonların değişimi çocuğunuzun davranışlarından uyku düzenlerine kadar yaşamının hemen her yönüne uzanıyor.
Hormonların cildini nasıl ve ne zaman etkileyeceği henüz bilinmeyen...
D’She Style söyleşi🔝
D’She Kadını Sevgili Zeynep İşman’a sorduk;
Mutlu bir çocuk yetiştirmek için sizce ebevenylerin öncelikleri neler olmalı?
“Mutlu bir çocuk yetiştirmek” kaygısını bırakmaları!
Hayat mutluluklar ve...
Evde geçirdiğimiz zamanlar artık hayatımızın büyük çoğunluğunu oluşturuyor.🪴🏡
Vaktimizi daha etkin kullanabilmek için⏳egzersiz yapıyoruz, pencerenin kenarına geçip bir fincan kahve içiyoruz, yeni yemek tarifleri deniyoruz,...
İzlenmesi gereken Netflix dizilerinden biri olan ve Anya Taylor-Joy'un müthiş performansını dahiyane bir gardıropla eşleştiren The Queen’s Gambit, tek bir oturuşta seyredip bitirmek isteyeceğiniz...
Zamanımızın çoğunu evimizde geçirmemiz, kendi başımıza kalmamız ve dünyayı alt üst eden kaosun bir an önce bitmesini beklememiz, bunu kalben dilememiz gereken günlerdeyiz.
Kalabalıkların arasında...
Kitap okumak hayata mola vermek, başka dünyalara doğru keyifli bir yolculuğa çıkmak ve elbette bakış açımızı yenilemek, bilgiyi çoğaltmak demek. Kasım ayında okunacak kitaplar...
Carrie Bradshaw'dan Audrey Hepburn'e, 'Emily in Paris’i İzlerken Dikkat Edilecek Her Önemli Moda Referansı
Yoğun Chanel ruhunun eşlik ettiği teaser’ların ardından Emily in Paris nihayet...
Evde geçirdiğimiz zamanlarda bütün dünyayı etkisi altına alan kaosun bitmesini beklerken, hayata dair umudumuzu korumaya çalışıyoruz. Vaktimizi daha etkin kullanabilmek için egzersiz yapıyoruz, pencerenin kenarına geçip bir fincan kahve içiyoruz, yeni yemek tarifleri deniyoruz, dolaplarımızı düzenliyoruz, dizi ya da film seyrediyoruz ve eğer evden çalışıyorsak online toplantılara katılıyoruz.
Evde yapılacaklardan biri de kitap okumak. Sizin için ruhunuzu besleyecek ve farklı dünyaların kapılarını aralayacak 10 kitap seçtik.
Fil Saati / Tuğba Sarıünal
İkigai-Japon Yaşam Sanatı / Ken Mogi
Kendine Hoş Geldin / Miraç Çağrı Aktaş
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir / Hakan Mengüç
Beş Sevgi Dili / Gary Chapman
Ev Yapımı Bir Paraşüt / Berrak Yurdakul
Güzel Şeyler Zaman Alır /Seda Eroğlu
Hayat Her Gün Yeniden Başlar / Osman İlhan
Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları / Haruki Murakami
Dünyanın en huzurlu, en uzun yaşayan insanları arasında yer alan Japonların yaşam felsefesinin temelini oluşturan ikigaidir. Her sabah yataktan kalkmak için bir sebep olması gerektiğine inanan Japonlar buna ikigai diyorlar. Ve doğrusu, gerçek Japon mucizesi budur…
İkigai, uzun, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmenin adıdır. İkigai, yaptığınız her şeyden tatmin olmanın, sevinç duyup tat almanın ve farkındalık yaşamanın adıdır.
İster Shinkansen treninde bir temizlikçi, ister Tokyo’da Michelin yıldızlı bir suşi şefi, ister Osaka’da yeni doğmuş bebeğiyle ilgilenen bir anne olsun, ikigai Japonları hayata bağlayan, her şeyin kalbinde yatan şeydir.
Peki, Japonlar gibi sizin de ikigainiz olabilir mi? Eğer öyleyse bunu nasıl keşfedeceksiniz? İkigai yaşamınıza ne katacak? Tokyo’da yaşayan Japon yazar Ken Mogi bu soruların yanıtını verirken herkesin kendi ikigaisini bulmasına yardımcı oluyor. Mogi’nin bilimsel araştırmalar ve yaşanmış deneyimler eşliğinde, Japon kültürü ve tarihinin renkli bir anlatımıyla birlikte sunduğu bu Japon mucizesi sizin de yaşamınıza dokunacaktır.
Mogi’nin pratik önerilerini uygular, bilgece içgörülerine kulak verir ve tavsiyelerine uyarsanız artık sabahları kalkmak için sizin de bir sebebiniz olacak.
İnsan, hisleri karşısında kendini edilgen görmeye daha eğilimlidir. Çünkü duyguların, yaşananların bir karşılığı olduğu düşünülür. Hal böyle olunca mutluluk veya mutsuzluğun sebebi, hep karşı tarafa dayandırılır. Ve bu durumda insanı asıl yıpratan da kendisi için en çok değer taşıyana karşı, boşa çıkan çabaları olur.
Hayat; durumlar, olaylar ve hissedilenlerin bütünüdür. Peki, kendinize hiç sordunuz mu? “Ben bu hayatın neresindeyim?” diye… Bu sorunun cevabı, düşünmeksizin bir solukta verilecek kadar basit. Evet, hayatınızın merkezinde siz varsınız. Başkalarınca tamamlanmak üzere bekleyen bir yarım olarak değil, eksiksiz bir bütün halinde, yalnızca siz…
Miraç Çağrı Aktaş, Kendine Hoş Geldin adlı kitabında sizi, kendinizi bulmaya ve hak ettiğiniz değeri kendinize vermeye çağırıyor. Bu kitapla duygu dünyanızın yegane başrolü olan benliğinize geri dönecek ve kendinize tüm içtenliğinizle “Hoş Geldin!” diyeceksiniz.
Kader, insandan vazgeçmiyor. Anbean yeniden ve yeniden yazılıyor. Öyle anlar geliyor ki yapmam dediğin şeyi yapıyorsun, katlanamam dediğin şeye katlanıyorsun, sevemem dediğini seviyorsun, gidemem sanırken bir anda çekip gidebiliyorsun, öldüm diyorsun ama yine de yaşıyorsun…
Başlarına ne geleceğini bilmeden uzun bir yola çıkan arayış içindeki genç bir sufi ile aklı karışık genç bir kızın bu yolculuklarında yazgılarından başka güvenecekleri hiç ama hiçbir şeyleri yoktur.
Yedi gün boyunca yanlarında para, yiyecek, kıyafet ve en önemlisi de hiçbir planları olmadan şehir şehir dolaştıktan sonra başladıkları yere geri döndüklerinde onlar için artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Sadece yedi günde bile değişebilir miydi insan?
Yeniden yazılabilir miydi kader?
Elbette sadece yedi günde değişebilirdi her şey…
Tıpkı sazlıktaki bir kamışın, yedi evreden sonra içli sesler verebilen bir “ney”e dönüşmesi gibi…
… Eğer sevginizi, eşinizin anlamadığı bir dilde ifade ediyorsanız, sevgi gösterdiğinizi hiç anlamayacaktır. Sorun iki ayrı dil konuşmanızdadır. Belki kocanız cesaret verici sözler duymak istiyor ama siz bir akşam yemeği pişirmenin onu neşelendireceğini düşünüyorsunuz. O kendisini hala kötü hissederken, siz hayrete düşüyorsunuz. Veya, belki de eşiniz, çocuklardan ve televizyondan uzakta sizinle beraber olmayı çok arzuluyor. Ona verdiğiniz çiçek de ona değer verdiğinizi anlatmıyor. “Beş Sevgi Dili”nde, nasıl olduğunu anlamadan, sevginin eşsiz dillerini konuşmayı, anlamayı ve eşinize sevginizi etkili bir şekilde gösterip, karşılığında gerçek sevgiyi bulmayı öğreneceksiniz.
Hayat, sevdiği insanı yaralarmış en çok…
Sevdiğinin canını yakar, acıtır, kanatırmış…
En çok kime güveniyorsa, onda bir yaranın izi kalırmış muhakkak.
Unutma ki acı çok kıymetlidir bu yüzden. Ehlileştirir insanı…
Uyandırır, büyütür, olgunlaştırır…
İster ki hakkını verebilesin aldığın nefesin.
İster ki koşsun artık şu ayakların.
İster ki tuttuğunu koparsın o ellerin.
İster ki insanca sevebilsin o kalbin…
Haklısın… Bazen yolunda gitmez hiçbir şey.
Bir yanın cehennem, diğer yanın uçurum görünür sana.
Adım atmak cesaret, kalmaksa fedakârlık ister.
Tam da uyanmak zamanıdır işte şimdi.
Aç gözlerini.
Hayat senden yanadır çünkü…
Acıyla uyarmıştır seni, kendine koş, ulaş diye.
Senden, yeni bir sen yaratmanın vaktidir.
Hayat güvenmiştir hazır olduğuna.
Bu yüzden yaralamıştır seni. İnanmıştır iyileşeceğine.
Bekleyip durmanı yersiz bulmuştur.
Yeteneğini kutsamıştır, seni sahneye itmiştir.
Bakma yarana, iyileşir.
Korkma kanamasından, durur.
Sen yeter ki acının sana söylemeye çalıştığını duy.
Çünkü sana kim olduğunu fısıldıyordur.
Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları / Haruki Murakami
Kaderimde tek başına kalmak vardır belki de
Haruki Murakami’den kaderinin gizemini çözmek, içindeki iflah olmaz yaranın kaynağına inmek için büyük bir yolculuğa çıkan bir kahramanın romanı. Kendini “renksiz” bilen Tsukuru Tazaki’nin hikâyesi.
İşte o an, Tsukuru nihayet her şeyi kabullenmeyi başarabildi. İnsanların yürekleri arasındaki bağ yalnızca uyum üzerinden oluşmuyordu. Aksine, bir yaradan diğerine daha derin bağlar oluşuyordu. Acı acıyla, kırılganlık kırılganlıkla yürekleri birbirine bağlıyordu. Elemli çığlıklar olmadan suskunluk, kan toprağa akmadan affediş, insanın içini lime lime eden kayıplardan geçmeden kabulleniş mümkün değildi. İşte bu, gerçek uyumun kökünde var olan şeydi.
Punk Düşün-Yaratıcı Düşüncenin Yeni Şekli / Ecequiel Barricart
Her gün, yeniden doğmak için mükemmel bir gün…
Ama hiçbir gün, hayatta kalma mücadelesi vermek için uygun değil…
Dünyada hiçbir şey yolunda gitmediği halde, her şey yolunda gibi davranır bazen insan. “Bundan daha kötü ne olabilir ki?” diye düşünür.
Dikkat edin!
Her şeyin en kötüsüne razı olduğunuz gün, çok kıymetlidir. Çünkü artık yükseliş zamanı gelmiş demektir.
Artık ya hep ya hiç vardır!
Cesaretin, gözü pekliğin, gözü karalığın ve eylemin tam da sırasıdır.
Her şeyin en kötüsüne maruz kaldığınız o sihirli an, ilham verici yeni gelişmelere gebedir ve sayesinde her türlü durumla başa çıkmaya yetecek kadar gelişir yaratıcılığınız. Risk alma becerinizin zirvesindesinizdir artık… Yepyeni bir düşünüş ve eylem süreci başlar bundan sonra. İş ki bu yeni süreci iyi yönetin.
Delilikte sınır tanımayacağınız noktaya geldiğinizde bir “Punk” gibi düşünebilmek çok önemli…
“Punk Düşünce” tüm yaratıcılığınızla etrafı kırıp dökmeyi bile göze alarak hedefinize odaklanarak yol alabilme halinizdir. Kırıp dökmekten korkmayın, küllerinizden doğarken her şey yerli yerinde durmayabilir. Gerisini sonra düşünürsünüz.
Çocuklara bakın mesela!
Dünyanın en Punkçı en devrimci ruhlarıdır onlar. Çılgınlıkta sınır tanımazlar. Hem cesur, hem özgün hem de sıra dışıdırlar. Meydan okumakta üstlerine yoktur. Tamamen hedefe odaklıdırlar ve vazoları kırmak pahasına o hedefin peşinde koşarlar.
Punk Düşün adlı bu kitap kendi devriminizi yaparken rehberlik, fikir ve ilham alabileceğiniz eşsiz bilgilerle dolu.