

Güçlü Kadınlardan geleceğe destek yürüyüşü. Sanat ve Cemiyet dünyasının başarılı kadınları “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nde podyuma çıkıyor. Bu anlamlı gecenin tüm bilet gelirleri; zor şartlar altında okuyan İstanbul Teknik Üniversitesi Makina mühendisliğinde okuyan başarı derecesi yüksek genç kızların eğitimleri için kullanılacaktır.
Sunucu: Kaan Sekban
Sahnenin Güçlü Kadını: Fatma Turgut ve sürpriz konuklar.
Podyumun Güçlü Kadınları: Alina Boz, Aydan Taş , Bade İşçil, Burcu Biricik, Çiğdem Batur, Deniz Baysal, Derya Beşerler, Didem Balçın, Dilara Aksüyek, Ecem Özkaya Üstündağ, Ece Yosmaoğlu, Elif Engin, Gaye Turgut Evin, Hande Soral, Hande Subaşı, İdil Fırat, Jesica May, Merve Oflaz, Rojda Demirer, Sedef Avcı, Seray Kaya, Tuvana Türkay, Zeynep Beşerler.
Podyumun Onur Konuğu: Meral Çetinkaya
Proje Tasarım: Aydan Taş
Koreograf: Öner Evez
Kostüm Tasarım: Barrus London


Şekersiz workshop’u, MSA’da sizleri bekliyor.
“Shakespeare yaşasaydı bu eğitimi görüp o ünlü tiradını şu şekilde değiştirirdi. “Şeker kullanmak ya da kullanmamak. İşte bütün mesele bu.” Siz de bu meseleyi mesele edenlerdenseniz bu eğitim tam size göre. Mutfakta una, yağa, doğal şekere rastlarken rafine şekere rastlamayacaksınız ve rafine şeker kullanmadan da tatlı yapabileceğinizi öğreneceksiniz. Bu eğitimde, tatlı yiyip tatlı konuşmaya davetlisiniz.”
Muzlu keçiboynuzlu kek
Elmalı strudel
Kavanozda şekersiz bitter çikolatalı mousse
Hurmalı krem peynirli rulo pasta




Maslak’tayız. Etkinliğe ilişkin gerekli tüm malzemeleri biz sağlıyoruz. Sizin tek yapmanız gereken dilerseniz en sevdiğiniz içeceği alıp gelmek! Birlikte sanat konuşacağız, tablolar yapacağız ve çok eğleneceğiz.


Aşşk Kahve




Herkes Vaat Etti Ben Verdim / Esra Uçar
İnsanoğlunun yaşamı boyunca ödemesi gereken bedeller, ödememesi gereken ve asla ödeyemeyeceği bedeller var…
Hayallerimize, amaçlarımıza ulaşmak zordu ve gerçekleşene kadar da burnumuzdan geldi her şey. Elde ettiklerimiz bize pahalıya mal oldu. Bazen aldatıldık, bazen kandırıldık ve bizi hep oyaladılar. Bizler ailelerimiz için kocaman birer umuttuk, ‘benim yapamadıklarımı evladım yapmalı’ diye düşünürlerdi. Onların yaşayamadığı, ulaşamadığı, kazanamadıklarını kazanacak ve keşkelerinin gerçekleşmesini sağlayacak umut kaynaklarıydık. Verdikleri akıl ve öğütler bizim mutluluğumuz için mi yoksa onların çıkarları doğrultusunda mıydı bilemedik. Yetişkin olunca hayatımızda çok şey değişmedi. Erkek için kadın bir cinsel obje, seyyar vajina, çocuklarına iyi anne olabilecek seçilmiş kadın; kadın için erkek seyyar ATM, geçim kaynağı, hayat sigortası, hayallerine ulaşmak için bir çıkış bileti…
Herkesin bir amacı, bir hedefi vardı; bazen maddi, bazen manevi, insan kullanmak için… Bu yüzden artık vaatlerin, güzel sözlerin, etkili cümlelerin hükmü kalmadı. Bize öğretilen “aşk” kelimesinin anlamı iki insanın kavuşma ihtimaliydi, imkansız ama mutlu sonla biten bir masaldı, oysa şimdi cinselliği ucuza veya bedavaya getirmek için kullanılan bir kelimeden ibaret oldu.. Size neler vaat edildi bilmiyorum ama verdiklerinizi tahmin ediyorum.
Heves Önemli Kısmet Şart / Nergiz Eren Pehlivan
Girişimci olmak, dünyayı bir sırt çantası ve otostopla dolaşmak kadar cesaret, özgüven ve maceracı olmayı gerektirir. İşi kurmak kolay, yürütmek zordur. Gözünüzü baştan korkutmak istemem ama söyleyeceklerim maaşlı bir çalışan olmanın, patron olma hayalinden çok daha iyi olduğuna çıkabilir. Bir iş kurarken patron olacağım dersin. Oysa ilk yıllar her şeyi bilmesi gereken bir çömez olmaktan öte gidemezsin.
Muhasebe, nakliye, üretimin her aşaması, tasarım, satış, pazarlama, reklam gibi işinizin her noktasına, konunun uzmanı kadar hakim olmalısınız. Ortağım ve benim için bir kadın hayaliydi işimiz. Hayallerle yola çıktık, markamızla anılan çanta modelleri ürettik. Çok sattık, şaka değil kapıda bazı modellerimizi almak için kuyruk oluştu. Yok sattık anlayacağınız. Sonra birden vergiler, ödemeler ve türlü türlü aksilikler kapımıza dayandı. Plansızlığın planını yapmaya başladık. Her şey dayanamayacağımız bir noktaya geldiğinde yine de vazgeçmedik. Orası kaderimizin değişeceği noktaydı.
Sonra ne mi oldu? Battık…
Bu kitap bir girişimcinin traji komik batış hikayesi. Okudukça, “Vayy benim de başıma geldi, ben de bunu yaşıyorum ya da yaşadım!” diyeceğiniz, inişleriyle çıkışlarıyla gerçek hayattan bir kesit. Okuyanlar için ve tabii hepimiz için bir çıkış bulma umudu.
İyilik / Şebnem İşigüzel
“Hayatımın değişmesine çok az zaman kalmıştı ve ben bundan habersizdim. Yaz sonu kanser olduğumu öğrenecektim. Bütün bunların öncesinde yaz kötü başlamıştı. Sebebi özel hayatımdı. Hatta bizzat kendim. Bir anlamda geçmişim.”
Metropolün alışıldık düzeni, harcayan ve harcatan tıkırdaması. Markalar, modalar, bambaşka kokular… Güzel paralar… Batan gemide ölmeye hazırlanan bir kadın. Şahane bir pozcu, maharetli bir yalancı. Koparıp aldığı, sahip olduğu tek umut için sürükleniyor koca İstanbul’da… Külkedisinin bile ayakkabısı var. Hem, ışık bir kere düşüyor insanın üstüne.
Şebnem İşigüzel, sevilmek ve ayakta kalmak isteyen, isyan eden ve yenilen bir hayatı anlatıyor.
İyilik, şimdiki zaman trajedisi. Çürüyen bir diş.
Daha iyi bir yaşam stiline sahip olmak için D’She Style’da kalın.