D’She Style tavsiye eder🔝
Sevgili D’She Kadını Diyar Onar’a sorduk;
Valeygirl markası nasıl doğdu, anlatır mısınız?
Valeygirl tamamen hobi olarak boş vakitlerimde evde ceket boyamaya başlamamla ortaya çıktı. Ben aslında finans sektöründe çalışıyorum, ekonomi mezunuyum. Modaya her zaman ilgim oldu, ancak modacılığa tamamen uzak bir mesleğim var. Boyama işi her zaman beni çok rahatlatan ve dinlendiren bir terapi olmuştur. Aynı zamanda her zaman farklı giyinmeyi, hazır aldığım şeyleri bile bir süre sonra değiştirerek onlara tamamen farklı bir hava vermeyi seven bir insanım.
İşten arta kalan vakitlerimde evde ceketlerimi boyamaya, zımbalamaya ve onları değiştirerek farklı şeyler yaratıyordum. Yaptıklarımı instagramdan paylaştıkça yakınlarımdan ve başka insanlardan çok güzel yorumlar aldım. Onlara nasıl ulaşabileceklerini, nasıl satın alabilecekleri soruyorlardı.
Bunun üzerine ben de yine tamamen kendi kurduğum bir web sitesi açarak, yaptığım ceketleri kendi üzerimde görsellemeye ve orada satışa sunmaya karar verdim. Çünkü bütün ev bir mağaza açabilecek kadar yaptığım ceketlerle dolmuştu.
Moda ile ilişkiniz nasıl? Kendinizi en çok hangi döneme yakın hissediyorsunuz?
Vintage modası her zaman ilgimi çekmiştir. Özellikle yurt dışına gittiğimde kendimi direk vintage shoplara atarım. Eski kıyafetlerin, derilerin ve tasarımların şimdiye göre çok daha özel olduğunu düşünüyorum.
Ben de evde annemin artık vintage sayılabilecek deri ceketlerinin üzerinde çalışarak vintage tasarıma başladım. Onlara web sitemde ‘Valeygirl Vintage’ adını verdim ve en çok satılan bir an önce tükenen ürünlerim de onlar oldu açıkçası.
Stilinizi nasıl tarif edersiniz?
Ben deriyi çok seven bir insanım ve yaz ya da kış, her mevsim deri giyebilirim. Deri ceket benim için vazgeçilmez bir parça. Bu yüzden deri ceketler yapmak bana ayrı bir keyif veriyor. Ama şu an yaz döneminde olduğumuz için daha çok kot ceket yapıyorum. Ayrıca yaz için yaptığım krep kumaşlardan oluşan ve yine tamamen benim giyim tarzımı yansıtan daha çok pantolon büstiyer ya da etek büstiyer kombinleri yapıyorum.
Markanızın tarzından ve duruşundan bahseder misiniz? Valeygirl için gelecek planlarınız nelerdir?
Benim markamın zamanı, sezonu ya da herhangi bir çizgisi yok. Tamamen doğaçlama tasarımlardan oluşuyor. Yeni şeyler ürettikçe onları kendi üzerimde fotoğraflayarak ve instagram ile websitemde paylaşarak ilerliyorum. Beni zorlayacak ya da yoracak bir is değil de, hobi olarak devam etmesini istiyorum. Tasarımlarım instagram ve websitemin dışında, İstanbul’da bazı mağazalarda ve showroomlarda da sergilenmeye başlayacak.
İlerleyen zamandaki hedefim ise daha çok yurt dışında yayılıp, sevdiğim ve beğenerek takip ettiğim insanların da üzerinde benim el emeğimle, kendi zevkimle yaptığım ürünlerimi görebilmek ve markamın adını duyurmak. Umarım tasarımlarım beni tanımayan ve ürünlerimi hiç görmemiş olanların da hoşuna gider.
Valeygirl’ü diğer tasarım markalarından ayıran en önemli özelliği nedir?
Benim moda anlayışım; sokağa çıktığımızda moda diye adlandırılan ve sezonda ortaya çıkan bir parçayı herkesin üzerinde birebir aynı kombinle görmek değil. Bunun yerine farklı olmak ve kimsede olmayanı, olsa bile o kişinin zevkini stiline uyarlamak, kombinlemek. Moda olanı değil, yakışanı giymek ve fark yaratabilmek diye tarif edilebilir.
İşte bu nedenle de benim markamın en büyük özelliği, ürünlerimin çoğunluğundan fazlasının kendi el boyamam ve el yapımım olması. Tasarımlarımın tamamının birbirinden farklı ve tıpatıp aynısından bir tane daha olmaması Valeygirl markasını diğer markalardan ayırıyor. Koleksiyonumda en çok dikkat ettiğim konu, bir parçanın aynısından belli bir sayının üzerinde olmaması. Her seferinde farklı parçalardan az sayıda üreterek onları özel kılabilmek.
Koleksiyonunuzun ana teması nedir? Markanızın hedef kitlesini kimler oluşturuyor?
Markamın herhangi bir hedef kitlesi yok. İsteyen, beğenen, kendine yakıştıran herkes tasarımlarımı giyebilir ve bu beni daha çok mutlu eder. Örneğin, Çaba kermesine katıldığımda liseye giden genç kızlar da, babaannemle aynı yaşta bir yetişkin de eğer benden aynı ceketi alabiliyorsa her yaşa hitap edebiliyorum demektir.
Dediğim gibi, önemli olan kişinin giydiklerini kendine yakıştırabilmesi ve stili ile kendini farklı hissetmesi. Koleksiyonumun da ana teması girdikleri her ortamda üzerindeki el yapımı ceketlerle insanlara kendini farklı hissettirebilmek.
Tasarımlarınızı satın almak isteyenler İnstagram üzerinden ve websitesinden başka Valeygirl’e nerelerden ulaşabilirler?
Şu anda ürünlerim yurtdışında Bakü’de, Dubai’de ve Cairo’da bir kaç showroomda satışa sunulmakta. İstanbul’da da Haziran ayından itibaren çeşitli mağazalarda satışta olacak. Ancak kendi websitemde bütün ürünlerim görselleriyle birlikte mevcut ve oradan kolayca satın alabilirler. Hatta bazen müşterilerimin özel isteklerine göre renk, beden ya da farklı bir şeyler isteyenler için de sipariş üzerine tasarım yapabiliyorum. Bunun için de siteden mail yoluyla bana ulaşmaları yeterli olacaktır.
Moda akımlarından ve tasarımcılarından hangisini kendinize yakın buluyorsunuz?
Benim aslında en beğendiğim markalar Avustralya markaları. Bir dönem Sydney’de yaşama fırsatım oldu. İşimden dolayı orada bulunduğum sırada çok farklı ve kendi tarzıma yakın parçalar ile markalar tanıma fırsatım oldu. Hala en iyi alışverişin ve moda öncülerinin orada olduğunu düşünüyorum.
Zimmermann, Sass&Bide en çok bilinenlerden olsa da sevdiğim markalar arasında. Benim favorilerim, Maura&Eve C/meo Collective, Aje ve Bec&Bridge. Bunların dışında Alexander Wang, Acne ve Iro, tarzlarını her zaman beğendiğim ve kendime yakın bulduğum tasarımcılardan.
D’She Kadınları için yaz stil ve alışveriş ipuçlarınızdan bahseder misiniz?
İlkbahar ve yaz sezonu benim en sevdiğim dönemler. Üst üste giyinmemiz gerekmeyen bir elbise ve bir sneakerla günü geçebiliriz. Benim yaz için vazgeçilmez parçalarım, denim ceketler, denim şortlar, mini elbiseler, hem gece hem gündüz rahatlıkla giyilebilecek kurtarıcı tulumlar ve beyaz sneakerlar. Onun dışında yüksek bel Jeanler ve crop büstiyerler de gece ve gündüz her zaman giydiğim parçalar.
Ofis stili kombinleri adına D’She Kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Kendim de çalıştığım için genelde rahat ama şık kombinleri tercih ediyorum. Artık bir aksam dışarı çıkarken bile çok topuklu giymek tercih ettiğim bir şey değil. Benim için rahatlık her zaman ön planda olmalı. Krep kumaşlardan olan pantolon-üst ya da kalem etek-üst kombinleri ile altına çok fazla spor olmayan dolgu topuk bir sneaker her zaman benim kurtarıcımdır diyebilirim.
Yaz döneminde de krep uzun elbiseler bir kemerle tamamlandığında hem şık hem rahat ve hemen giyinip çıkılabilecek bir kurtarıcı bana göre. Kendi sevdiğim tarzda kombinlerden oluşan bir koleksiyon hazırlıyorum. En kısa zamanda Valeygirl’de bu tarz kombinlere ulaşılabileceğini söylemek isterim.
Daha iyi bir stil sahibi olmak için D’She Style’da kalın.